23 Ocak 2013 Çarşamba

Hemşire


    Öldüğünüzde hayat film şeridi gibi geçer gözlerinizin önünden derler. Ama bence bazen hayatı film şeridi gibi yaşadıgımız olur. Bu da böyle bir andı.
      Şehirler arası tren garında sırtımda hep çalmak istediğim ama hiç beceremediğim gitar, kocaman çantam dolanıyordum. Sigara içilen vagonda yer kapmak için bilet gişesinin cevresinde dolanırken birden dona kaldım. Yanık teni kayıkcı yaka tsörtünün içinden görünen dolgun gögüslerini yarım yamalak kapatan sutyen yerine giydiği bikini uzun sarı sacları ile harikaydı. Ama hem önünde hem arkasında birileri vardı yaklaşmam mumkun degildi. Biletlerimizi aldık ve trene dogru yürüdük. Sag ayagı soldan biraz kısa oldugu için aksıyordu hiç kaale almadım. Tren boştu onun bindiği vagona gecmesini bekledim. Bir vagona bindi sonraki vagonada ben. Onun yerleşmesini bekledim. Ve sonraki vagona binip geri yürümeye başladım. Bulundugu vagona gelince o kadar boşyer varken yanına gidip ''oturabilirmiyim?'' dedim. Yuzume baktı sıcak bir şekilde ''tabii'' dedi. İşte yıllarca sürecek o ilişki böyle başladı.
     Nalan hemşire okulunu yeni bitirmiş bizim üniversitedeki şehirde ailesinin yanına gidiyordu. Ebe hemşireydi yani işi bebekleri anne karnından çıkartmaktı. Yol boyunca sohbet ettik. Okulu bitirince muhafazakar ailesi arkadaşları ile bir haftalık tatile izin vermiş. Tatil bitincede evine dönüyordu. 2 hafta kalıp resmi işine başlıyacaktı. O iki haftada bikac kez gorustuk. Döndükten sonrada ben İstanbul'da gorev yaptıgı hastanede onu ziyarete gittim sinema tiyatro çay bahceleri hep gorustuk. Bir defasında bizim ögrenci evimize geldiğinde artık ufak sinemakaranlıgındaki kacamak dokunuslar bilincli sevişmeye döndü. Bu cok hosumuza gitmiştiki, artık tek amacımız buydu her an kendimize vakit ve yer bulup o onbeşdakka da bile sevişiyorduk. Ancak bu sevişme sadece acemi ters ilişki ya da sürtünmeden ileri gitmiyordu. Bakireydi.
     Sonraki sene ögrenci evi bulamamıştım okulun yakında bir gecekondu buldum. Gecekondunun altı boştu tabanı kerestelerle kaplanmıştı soguk havalarda bodrum mazgalından evin altına giren rüzgar kaldıgım odanın tabanından yerdeki eski ilimi havalandıracak kadar kuvvetli girdiginden evin tabanını kartonla döşemiştim. Mutfaga yada banyoya gittiğinizde donarak döndüğünüz soguk bir kış haftasonuydu.
    Gelmeden ev ısınsın diye katalitiği yatktmıştım ama katalitğin önüne metal bir levha koymazsam kartonlar alev alabilirdi. Üşümüş donmuş elinde çantalarla Cuma akşamı geldi. genelde Cumaları gelir Cumartesileri aileinin yanına giderdi. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra tekrar sevişmeye başlamıştık ama benim kafam karışmıştı yaptıgım seyden cok zevk alıyodum ama sanki bişeyler eksikti. Acemice uzerinde debelenirken bir den inledi. Kendime baktıgımda kan bulaşmıştı.
-Eyvah dedim Ne yapıcaz?
-Ne yapıcaolan oldu dedi?
-E peki korkmuyomusun ?
-Hayır
-Pişmanmısın
-Ooof hadi devam edelim olan oldu dedi.
Dediğine kalmadan büyük bir gürültü koptu ve heryer sallanmaya başladı. Şiddetli bir deprem oluyordu. Yatagın üzerine serdiğim battaniyelerden birini kaptıgım gibi dısarı fırladım. Hava soguktu cok kimse cıkmamıştı bende evin sahanlıgında bekledim.Deprem bitince içeri döndüm.
-Demin pişman degildim ama şimdi oldum, sen beni bırakıp nereye gittin dedi.
O zaman insan durtulerinden iki kuvvetli olanı aynı zamanda yasadıgımı anladım. Üremek ve ondan üstün yaşama içgüdüsü bunlardan hangisi varsa ortamınızda gerisinin hiç önemi kalmıyor.
Artık cinsellik bizim için cok daha zevkli eglenceli idi. Heryerde birlikte oluyoduk. Arabada sinema tuvaletlerinde acık alanlarda hatta tren tuvaletlerinde bile. Bayada ilerleme kaydetmiştik. Nasıl yapacagımızı birbirimize ögretiyorduk. Ama en guzeli onun nöbetçi odasında yaptıklarımızdı.
Herhastanenin haymlara * benzeyen lojmanları olur, şehir dışından gelen hemşireler burda kalırdı. Farkı sadece bayanların kalmasıydı. Ucret vermediklerinden cok ekonomik olurdu. Nalan'da calıstıgı hastanenin lojmanında kalıyordu. Zaman zaman nöbetci kaldıgında ki hep kalmak isterdi cunku nöbet parası cok olurdu,ben ziyarete giderdim ziyaretin asıl nedeni sex ve paraydı. Para alırdım ondan daha dogrusu sen ögrencisin diyip o verirdi. Başta almadım ama sonra o paralarla kızları dısarı cıkarmak gezmek cok cazip gelmişti. Hatanelerde her katta nöbetçi doktor ve nöbetçi hemşire için ayrı ayrı odalar vardır. Kapıları kitli. Dr lar uyur acil bişey olmadıkça çıkmazlar,işi hemşire veya ebe hemşireler idare ederdi. Nalan iyi ve yetkin bir hemşire oldugundan nöbet geceleri yanına gittiğimde diğerlerine benle konuşması gerektiğini söyleyip kapsını kitlediği nöbetçi hemşire odasında benle sevişirdi. Dışarda aglayan inleyen anne adayları, yeni dogmuş bebek sesleri, hırcın bir hastabakıcının bagırtıları,kesif hastane kokusu  ve Nalan'ın kanlı üniforması ile cok grift bir tablo içinde, hemşirelerin uyuması için konulmuş en eski sedyenin üzerinde kac defa seviştim hatırlamıyorum. Bu böyle uzun süre devam etti.İlişkimizin kopma sürecine girdiğinde tatile gitmeye karar verdik. Böylece bişeyleri toparlıyacak monotonlugu kıracaktık. Tabii Nalan'ın parasıyla.
    Kuş adasında otele yerleştik tüm parasını sen erkeksin sen harca diyerek bana bana verdi 200 liramıydı 200bin mi hatırlamıyorum ama 4-5 yıldızlı bir otelde tatil ve eglenmek için guzel paraydı. İlk gün yorgunduk uyuduk. o ögleden sonra uyandı. denize gittik. Otele gittik yemek yedik seviştik uyuduk. İkinci gün o ögleden sonra uyandı denize gittik otele döndük bişeyler yedik seviştik uyuduk. Üçüncü gün o ögleden sonra uyandı denize gittik otele döndük seviştik ve uyuduk. Dördüncü gün uyandıgımda bişeylerin ters oldugunu düşündüm.
Odayı karıstırmaya başladım normalde uzun süreli kalmayacaksam yapmam böyle şeyler. Bir sürü çekmece vardı çekmecelerin birindede bir cüzdan actım içinden bir sürü kartlar ve 200 Tl (bizim tatile cıktıgımız para kadar) para vardı. Cüzdanı aldım cebimdeki Nalan'ın bana verdiği paradan kalan tüm parayı Nalan'ın başucuna bıraktım. Dogruca otobüs garına gittim.
-Marmaris Bodrum tarafına ilk otobüs ne zaman?
-5 dakika sonra su otobüs Bodrum 'a kalkıyor genç
-Yer varmı abi?
- Arkada gavurların yanı boş geç.

Fransız biri kız kardeşi ve sevgilisiyle Bodrum'a gidiyordu saat 11:00 di ve şimdiden üçüde sarhoştu. Güzel bir seyehat olacak diye düşündüm.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder