Hep düşünmüşümdür beyaz eşyalar neden beyaz? diye. Gerçi şimdilerde kırmızı siyah krom rengi yapıyorlar, ama ozamanlar beyaz yada cok ucuk mavi dısında buzdolabı yoktu. Bizimde ögrenci evinde kullandıgımız carpmaktan köşelerinin boyaları dökülmüş,sonrada paslanmış kapatmakta zorlandıgınız bir buzdolabıydı. Hernekadar cok fazla basarılı olmasamda nispeten duzenli biriyimdir ve o buzdolabı beni hep rahatsız etti. Bos bir bütünleme zamanı (gerçi Burk'la bana hep bos zamandı) boyamaya karar verdim. Yaglı boya lacivert (ensevdiğim renk) kırmızı ve beyaz boyalar aldım. Kagıttan sekiller kestim. Cocuk gunes agac vs. Sonra buzdolabını laciverte boyadım. Kuruyunca şekilleri yerleştirip onlarıda boyadım ve yattım. Sabah kalktıgımda boyalar aktıgından karman corman olmustu. Tekrar laciverte boyadım ve fırcayla duzenli beyaz ve kırmızı boyalar sıcrattım. Bu sefer olmustu hemde cok guzel. Lacivert morumtrak alt yapı beyaz kırmızı benekler guzeldi Burak'ta begendi.
Okulun dışında herkes iki kafeye giderdi biri bilardo salonu ikincisi tost cay kahve olan ama içki olmayan bir kafeydi. Genelde kızlar yuzunden ikinci kafe tercih edilirdi.Bir nev-i piyasaydı. Genelde ikinci kafedeydik kızlar ordaydı ama cok sık degil para lazımdı. Burak kafe sahibiyle samimi idi. Kafe sahibi iyi giyimli şehrin yerlilerinden biz yaşlarda genc biriydi.
İnsanlar iki şekilde sessizdirler,ya cok şey bildiklerinden, ya da hiçbişey bilmediklerinden. Kafe sahibi ikinci katogorideydi. Burak genelde gec gider bende bilardodan cıkar ugrardım. Bir aksam beraber eve geldiler. Kafe sahibi buzdolabnıı gördü, o da cok begendi.
-Benim kafedki buzdolabınıda böyle boyarmısın?
-Boyarım ama boyaları alırsan bide 2-3 şişe bira ve bi paket camel isterim.
-Tamam ama akşam müşteriler gidince yapcaz.
-Olur dedim ne zaman?
-Yarın akşam al gel boyaları.
Ertesi akşam ordaydım. Burak' kafe sahibi biri hos biri balıketli iki bayanla oturuyordu. Hoş olan gercekten hoştu tam bir dişi. Su hayatta anladıgım bişey varsa oda arkaşlıkların köpek balıgı gibi olması. Bilen bilir her köpek balıgının yanında onun agzından düşenleri yemek için dolaşan 1-2 balık olur agız cevresinde dolasır hep. Arkadaslıklarda da böyle her guzel yada aktif beceriki kadının yanında nispeten daha çirkin basarısız bir başkası olur. Pek arkadasım yok ama sanırım erkeklerde de durum böyle. Bu iki bayan ın görüntüsüde buydu.
Saat 23:00 sularıydı kafe sahibi en azından 24:00 a kadar beklememi söyledi. Bende kahve aldım ortalarda dolandım. Sonra gece yarısında işe başladım. Kucuk buzdolabıydı önceden hazırladıgım ipler şeritler ve tecrubem sayesinde oldukca guzel olmustu. Evdekinden daha iyi. 2 bira cerez ve Camel içmiştim. güzel akşamdı. Burak onları bize davet etti hep beraber taksiye atladık - kafe sahibi ödedi- eve geldik. Salonda içmeye başladılar. Salonda benim bir akvaryumum vardı. Balıkları severim üretmeyi beslemeyi, insana huzur verir gercekten. Lepisteslerin üreme dürtüleri cok yüksektir. sürekli üreme cabasındalardır. Burak'la kafe sahibi bir ara mutfaga gittiler sanırım kızlar hakkında konusacaklardı. Bende akvaryuma bakıyordum, hoş olan bayan yanıma geldi.
-Ayy ne guzel sevişiyorlar biz böyle sevişemiyoruz dedi. Şok oldum
-Hadiya neden?
-Yapan yok dedi.
Bu sıra göğüsleri ile bana yaslanmıştı. Ölüyü diriltir cinsten oldugundan irkildim ve
hemen mutfaga kostum , kafe sahibine,
-Abi bu kız abuk subuk konusuyor dedim
-Hadi ne diyo dedi
-Ya işte sevişemiyorum yapan yok felan, içeri gelin yoksa ben götürürm bunu dedim
kocaman bir kahkaha attı
-Onu yapman için benim uzerimden gecmen gerek dedi.
İçeri gittim halen akvaryumun önündeydi.Bana odamı sordu gel dedim göstereyim. Odama gittik. Basit bir odam vardı. Katlanır calısma masam, kitaplarımı koydugum bir ufak sehpa, yatagım ve aliminyum cubuklardan iskeleti olan naylon gardrop. Duvardada bir iki poster vardı posterlerden biri unlu bir modelin her tarafı yırtılmış kot pantolonu ile verdiği cok sexy bir poz vardı. Boyle durabilirmisin dedim, anında pantolonunu cıkardı ve yandan olan pozu verdi. Gerci ben pantolonunu cıkar dememiştim ama hatunun niyet baskaydı, helesükür bende anlamıstım. Odamı kitledim ışıgı kapattım, o coktan yataktaydı. Biz halvet halindeyken kapı bir iki kez calındı umursamadık. Bir sure sonra kalkıp sigara almaya içeri gittim. Camel içerde kalmıstı, kafe sahibi gitmişti. Öbür hatunla Burak odadaydı.
Tekrar içeri gittim. Oda aydınlıktı ve kadının iç çamasırını gördüm ve ona yapısmıs pedi. İşte o gündür regl halinde bir kadınla sevişmekten iğrenmeme sebep. İlişki nedeniyle heryer berbattı. Ne yasandıgını bilmeyen adi bir tecavüz vakkası sanırdı. Gerci ortamda bir tecavüz maduru vardı ama evde degildi. Zorlada olsa ikinciyi görev bilip bitirdikten sonra uyudum.
Cayı balıketli bayan demlemiş dısardan bişeyler alıp harika bir kahvaltı hazırlamıştı.
-Günaydın dedim Burag'a
-Naber dedi
-Dün iki kişinin üzerinden gectin
-Ben uyardım aslında
-Dogru sen uyardın
-Valla bi süre kafenin sokagına giremem
-Yok be ne giremicen ben varım dedi
Herzaman korumustur. 1.90 lık boyu deli gibi cesareti ile on kişinin arasına daldıgını bilirim. Zaten okuldan sıkı bir dayak yemeden mezun olmamın sebebidir. Yoksa cok döverlerdi beni. Kızları gönderdik daha dogrusu gittiler. Bizde bişey demedik.
Akşam bilardoya giderken tam kösede kafe sahibi ile karsılastık. Burak basladı konusmaya.
-Uyardı seni
-Tamam uyardın ama yapmayabilirdi
-Neden dedi Burak O da erkek seninde üzerinden geçti kadınında
-Tamam bişey demiyorum ama bir daha benim kafeye gelemez dedi
-Tamam dedi Burak gelmeyiz.